Peyzaj, bir noktadan bakıldığında görüş çerçevesi içine girebilen doğal ve kültürel varlıkların bir arada meydana getirdikleri görünüştür. Dilimize Fransızca’dan yerleşmiştir.

Böyle bakılınca, içinde yaşadığımız dünya, kaldırım taşından çocuk parkına, doğa yürüyüşü yaptığımız dere kenarına, bir müzenin bahçesindeki eserlerin yerleştirilişine, çok katlı bir binanın çevre düzenlemesine, evimizin bahçesi ve rengine kadar hissettiklerimizin gördüklerimize bir yansıması anlamına geliyor.

Çevre düzenlemesi, peyzaj mimarlığının ilgi alanı içindedir. Ressamların yaptığı doğa görünümleri de peyzaj olarak adlandırılır.

Peyzaj resmi, dağlar, ovalar, ağaçlar, nehirler ve ormanları içeren manzaraları betimler. Peyzaj resminde gökyüzü vazgeçilmez bir unsur olarak yer alır. Peyzaj, 15. yüzyıl başlarında Avrupa resim sanatında, daha çok dinsel konulu temalarla ortaya çıkmıştır.

Çin’in geleneksel “saf” peyzaj resim geleneğinde ise, minyatür insan figürü yalnızca bir gözlem noktası olarak yer almakta olup, izleyiciyi deneyime katılmaya davet etmektedir.

Peyzaj Türleri

* Gökyüzü veya Bulut Peyzajları: Bulutları, hava veya atmosfer durumlarını betimleyen resimlerdir.
* Mehtap Peyzajları: Gece, ay ışığıyla aydınlanan manzara ve gece ortamlarını betimleyen resimlerdir.
* Deniz Peyzajları: Okyanus, deniz ve kıyı manzaralarını betimleyen resimler.
* Nehir Peyzajları: Nehir kıyısı ya da nehir boyunca konumlanan nesneleri ve ortamları betimleyen resimlerdir.
* Kent Peyzajları: Genellikle kuşbakışı ya da yüksek bir noktadan kent görünümlerini betimleyen resimlerdir.
* Kuşbakışı Peyzajlar: Özellikle kuşbakışı (uçak ve diğer hava araçlarından görüntülenen) manzaraları betimleyen resimlerdir.